23 Eylül 2017 Cumartesi

Kabaran saçlara son :)

Merhabalar, biliyorsunuz saçlarım kıvırcık, kalın telli, kabaran, tiftik tiftik duran çoook zor bir saç. Bukle bukle yapınca o gün güzel oluyor, ama sabah kalktığımda Simpsonlar gibi uyanıyorum, bütün saçlar havada :) Ve her sabah yeniden ıslatmak zorunda kalıyorum.
Benimle aynı dertten muzdaripseniz çözümü buldum, en azından kendi saçıma uygununu :)

Kullandığım ürünleri değiştirdim. Deneye yanıla sonunda doğrusu bulundu.
İlk olarak yıkama aşaması. Şampuanımı değiştirip Matrix Sleek şampuan aldım.


Biliyorunuz, biz kıvırcık ya da dalgalı saçlıların kremsi şampuanlar kullanması gerekiyor. Bu şampuandan son derece memnun kaldım. Köpürmesi, temizlemesi, saçımda irritasyon yaratmaması ile gönlümü çeldi.
Aslında kremlenmiş gibi bıraksa da saçı ben gene de krem uyguluyorum. Bu konuda da favorim Redken Smooth Conditioner.


Saçın elektriklenmesini ve kabarmasını büyük ölçüde engelliyor ve ardında yumuşacık saçlar bırakıyor.
Banyo sonrası mikrofiber havluya sarıp biraz nemini çekmesini bekliyorum. Eğer havluyla kurulamaya kalkarsam kabarabiliyor.


Nemini biraz çektikten sonra fındık kadar Phyto defrisant'ı saçıma sürüp tarayarak yayıyorum. Daha önce kullandığımda çok etkisini görememiştim, ama işin sırrı varmış, ısı gerekiyormuş.
Daha sonra Phyto ısıya karşı koruyucuyu bir kaç fıs sıkıyorum saçıma.
Sonrasında ise baş rol oyuncusuna geliyor sıra. Philips airstyler.



Müthiş bir ürün, saçımı sadece tarayarak dümdüz yapıyor, tabii diğer kullandıklarımın da çok etkisi var bunda. Saçımı sadece tarayarak güzelce kurutuyorum ve kabarmayan düz saçlarıma kavuşuyorum.
Bir sürü aparatı var ama benim kullandığım sadece fırçası.
Ertesi sabah uyandığımda bile saçlarım kabarmamış oluyor, bu benim için öyle büyük mucize ki anlatamam.
Sonunda isyancı saçlarımla barış sağlamanın yolunu buldum. Çoook mutluyum :)

Merak edenler için Philips hariç hepsini saçhane 'den alıyorum. Hızlı ve güvenli alışveriş için tek tercihim.



18 Eylül 2017 Pazartesi

Nerelerdeydim ?



Uzun zaman oldu bloguma yazmayalı. Bu arada çok şeyler yaşandı, atlatıldı.
Bildiğiniz gibi Temmuz ayında güçlü bir deprem yaşadık Bodrum da... Ve o depremde maalesef evimiz ağır hasar gördü. Yaklaşık 15-20 gün sokakta yatmak zorunda kaldık, yeni ev bulana dek.
En zoru da kedilerimdi, kör olanları salamadığım için box'ta tutmaya çalıştık, ama 1-2 gün değil ki, delirdiler. Mecburen gene hasarlı eve koydum, biz de bahçedeydik zaten, en ufak sallantıda koşup alıyordum.
Deprem sırasında ayağım da kırıldı, bir de onunla uğraştık.

Anlayacağınız epey zor günler geçirdik ama bitti şükür. Yeni evimizi seçerken en önemli kriterimiz tabii ki kedi ve köpek kabul edilmesiydi. Ama maalesef Bodrum da herkes hayvan düşmanı olmuş. Kiralar zaten almış başını gitmiş.
Sonunda evimizi bulduk şükür ve hemen o gece tüm hayvanları toplayıp yeni ve güvenli evimize attık kapağı.
Biraz tepedeyiz, ama manzaramız muhteşem, sitede herkes hayvan seviyor ve ennnn önemlisi küçük depremlerin hiç birini hissetmiyoruz.
Eski evimizde 3 bile olsa duvarlar çatırdıyordu.
Taşınırken bile zor oldu, eve girmeye herkes korktu normal olarak, ve elimde geçen gereksiz her şeyi attım. Çabuk toplanıp evde fazla durmamak adına...



Şimdi huzura kavuştuk çok şükür.
Bu yaz başı Bitez sahilde tezgah açmıştık, ona da gidemedim bunca şeyden sonra, zaten pek gelen geçen de yoktu.
Bu da tezgahım

İşte yaşadıklarımız bunlar, bundan sonra huzurlu günler yaşamayı düşünüyorum. Tabii deprem fobisi oluştu bende, evin durumundan sonra, onun içinde tedavi görüyorum şimdi.
Yaşadıklarımızı anlatmakla bitmez aslında ama kısa kesiyorum.
Umarım bundan sonra bloguma daha sık yazabilirim.

Bu arada instagram adresim değişti, daha doğrusu eskinin şifresini hatırlayamadığım için yeni açtım. kedimedy yeni hesabım. Orada yaptığım el emeklerimi de paylaşıyorum, almak isteyen olursa zebramo'ya eklerim, oradan güvenle alabilir.
Sevgiler herkese