24 Nisan 2014 Perşembe

Bir hayat söz konusuysa...

LÜTFEN AMA LÜTFEN ÜŞENMEDEN OKUYUN VE İMZALAYIN, BİR HAYAT SÖZ KONUSU, HEM DE ÇOK DEĞERLİ BİR HAYAT....


TC Hayal Ayaz
1 saat · Düzenlendi · 
YAŞAM veya ÖTÖNAZİ
Sibel Kula'yı tanıdığımda ve hikayesini okuduğumda duydum çığlığını. Ne yapabilirim diye sordum kendime.. Hiç... Onun tedavisini mümkün kılacak etkili yetkili bir insan değildim... Onu Çin'e gönderecek kadar param yoktu... Ona benim veremediğim imkaları verecek Etkili yetkili, zengin tanıdıklarım hiç yoktu... Şifa göndermeye başladım... Sonra bana arkadaşlarım katıldılar sevgiyle desteklemeye başladık kendisini...
Sonra....Yerel seçim zamanı...İzmirde yerel seçimi kazanmak isteyen embesil çıktı ortaya... O bir Bakan aynı zamanda... İzmirde yerel seçim kazanmak isteyen Bakan adına adamlar geldi Sibelin evine..Seni Çin'e göndeririz... Masraflarını sağlık bakanlığına ödetiriz..dediler... hareket ettiği zaman sarsılan bedenini bir yığın tetkiklerle daha fazla sarstılar... gık çıkarmadan katlandı Sibel...
Sonra... Seçimler bitti...Bakan totosuna baka baka makamına döndü... Sibel'in tetkilerini yapan doktorlar heyetinde bulunan bütün doktorlar, Çin'de yapılacak kök hücre tedavisine sıcak baktığı imza vermeye hazır olduğu halde, Beyin cerrahı olan hanım doktor. Türkiyede kök hücre tedavisi olmadığını bundan dolayı kök hücre tedavisinin varlığını kabul etmediğini - edemeyeceğini, söyleyerek atmadı raporun altına o kahrolası imzasını...Yani Seçim yatırımı yaptık kuzum kusura bakma diyemediler Sibel'e...böyle saçma bir gerekçeyle söyledikleri her şeyi yalayıp yuttular...Sibelin Çin'de tedavi olma ümitleri suya düştü..
Bu sonuç Sibel'e göre doktorun insafsızlığı.. bana göre Bakan beyin seçim yatırımıydı. kazanamayınca kazandırmadı... İyi de...zaten Sibel onun için kapı kapı dolaşıp oy isteyecek durumda değil ki... İzmirlilere göre Hükümet Bakan beyin Sibel'e vaad ettiği tedaviyi zaten yaptırmak zorunda..Bu tedavi bir lutuf değil yani... İzmirli mecbur olduğu bir görevi yerine getirdiği için kimseye minnet duyup oy vermez..AKP ye hiç vermez... kendi ayakkabı kutularına doldurdukları paraların trilyonda birini Sibel'e harcayacaklar sonuçta..
Haberi aldığımda..yapabileceğimiz her şeyi yaptık. artık akışa uyalım görelim mevla neyler ( havlu atalım ) dedim kendime... Kalktım bir kahve yaptım...canım biraz kaçmak istedi sorumluluktan....Çünkü..aklıma yeni bir çözüm gelmiyordu...
İçemedim kahveyi...Kendime sen Sibel olsaydın ne olurdu şimdi dedim...Felçli bir insanın duygularını biraz olsun deneyimlemek için gittim..yarım saatliğine yatağa yattım...Bir felçli insan gibi... Yarım saat yatakta yatıp Sibelin 24-25 yıldır yaşadıklarını yaşamak istedim.. kolumu kaldırsam kalkmıyormuş..bacağımı kıpırdatsam kıpırdamıyormuş gibi yaptım... En fazla 10 dakika yatabildim...
Kalktım tabii... zaten yapı olarak çaresizliği kabul edebilen bir insan değilim... Sibele yaşatılan son durumda inadım da girdi devreye...BİZ YAPARIZ dedim---BİZ YANİ HALK ... Çünkü... Aslında Sibel o kadar çaresiz değil..yazdığı kitaplar var...BİZ YANİ---HALK... Sibelin kullanabildiği başparmaklarıyla yazdığı kitaplardan birer tane alsak...Sibel Çin'e kendi imkanlarıyla gider...
Sonra arkadaşlarımızdan birisi..İmza kampanyası başlattı...Oooohhhh dedim..insanlar para da harcamak..belkide ilgi duymadıkları konusu olan kitapları almak zorunda kalmadan destek verecekler..İçimde ümit çiçekleri yeşerdi..Kendi kendime 2-3 gün içinde yüzbinleri bulur imzalar... Herkes kendi sayfasında, Twitter'da defalarca paylaşır... Kısa sürede 10 bin imza toplarız...
BİZ...YANİ HALK... aramızdan sadece 1000 duyarlı insana ulaşabildik...şu an'a kadar 1000 imza toplayabildik..
Yine düşündüm... Sibel bu tedaviyi olamazsa ötönazi isteyeceğini söylemişti bana....Çünkü... Ona 24 - 25 yıl bakan anneside tükendi Oda hasta.. korkuları var Sibel'in ve annesinin....Anneye bir şey olursa...Sibel'e ne olacak?
Yine düşündüm...Acaba tedavisi için kampanya başlatmak yerine ötönazi için kampanya başlatsaydık... BİZim..YANİ HALK'ın dramatik olaylara ilgisi malum..saçma sapan film dizilerinde kurgulanan dramları günlerce konuşuyoruz... ötönazi için imza kampanyası açmak halkı tatmin edecek kadar sansasyonel olurmuydu?
Mesela ötönazi uygulaması televizyonlarda yayınlanıyormuş...Gazetelerde yazılıyormuş... ötönazi şu gün yapılacak..yok..o gün yapılamaz çünkü mecliste geviş getire getire uyuyan fişmekeanca MV ötönazinin intihar olduğunu savunduğu için uygulama durdu.. falan diye haberler çıksa.........
Sadece bu haberi takip edebilmek için insanlar karasinek gibi ekranlara yapışır...Sibel için eylemler falan yapardı diye bir düşünce geçti zihnimden...
Çok uzun yazdım..daha fazla uzatmak istemiyorum..
Heeeyy!!! BİZ!!!! yani HALK!!!!! Sibelin bize gerçekten ihtiyacı var... ya kitaplarını satın alalım...Sibelin kendi imkanlarıyla Çindeki tedaviyi olması için destek verelim...yada tedavi için açtığımız imza kampanyasına bir imza ile destek verelim...
Eğer bunu beceremezsek....Ben Ötönazi için İmza kampanyası başlatamam..Çünkü... Ne olursa olsun yaşamdan yanayım... Ama....Sibel kendisi başlatır...Çünkü O.... benim 10 dakika yatamadığım yatakta 24-25 yıldır yatıyor... O yatakta yattıkça iç organları olumsuz sinyaller veriyor... Sibel yatakta yattıkça ve önüne ona ümit verip ümitlerini insafsızca kıran insanlar çıktıkça her gün biraz daha ölüyor... Sonra Kendi kendisini tekrar diriltip, yattığı yerden çözümler üretmeye çalışıyor...Ama yatakta üretilen çözümlerde bitti, son ümit kırılmasıyla, yerle bir edildi yaşamdan yana üretilen ümitler ve çözümler...
Sadece 9 bin imzaya ihtiyacımız var... Sadece 9 bin imza... Sadece 9 bin imza.... Karar sizin.. Saygılar.
http://chn.ge/1pcXTb7

2 yorum:

  1. İmzamı attım, twitterda da paylaştım inşallah sağlığına kavuşur dualarımız Sibelle...

    YanıtlaSil

Yorum yazan ellerinize sağlık:)

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.