23 Şubat 2014 Pazar

İzledim-The Phantom of The Opera-Royal Albert Hall


Bu gece The Phantom of the Opera'nın 25. yıl şerefine Royal Albert Hall'daki oyununu izledik. Gönül isterdi ki orada izleyelim:)
Hala etkisindeyim, bir süre de çıkabileceğimi sanmıyorum. Benim daha önce izlediğim tiyatro oyunları, müzikaller, filmler neydi, bu izlediğim neydi diye kalakaldım.
Hayatımda bu kadar muhteşem bir produksiyon izlememiştim. Oyunculuklar, sesler, sahnelenme, kostümler, tabii ki Andrew Llyod Webber'in besteleri, her şey ama her şey muhteşemdi.

İnanın söyleyecek tek bir eksi söz bulamıyorum. Arşivde durmalı, çıkarıp çıkarıp izlemeli sanata doymak adına.


Emeği geçenler:

Yapımı : 2011 - İngiltere
Tür : Dram ,  Müzikal
Süre: 137 Dak.
Yönetmen : Nick Morris
Oyuncular : Sierra Boggess ,  Ramin Karimloo ,  Hadley Fraser ,  Wendy Ferguson ,  Barry James
Senaryo : Andrew Lloyd Webber
Yapımcı : Cameron Mackintosh ,  Dione Orrom

Oyun bittikten sonra bir de sürpriz var, kaçırmayın:)

Konuyu herkesin bildiğini düşünüyorum, ama gene de kısaca yazayım:

O’nun sesi, masum koro kızı Christine Daaé'yi öksüz kaldığı günden beri evi bildiği opera binasının gölgelerinin arasından çağırmakta ve Christine’in olağanüstü müzikal yeteneğini eğitmekteydi. Bu gizemli Müzik Meleği’nin, opera binasının mahzeninde yaşayan yüzü çirkin ama müzikal dehası da bir o kadar tartışılmaz olan ve tiyatro binasında çalışanları korkutmasıyla tanınan Operadaki Hayalet/Phantom olduğu gerçeğini ise sadece genç balerinlerin eğitmeni Madame Giry biliyordu.
Tiyatronun kaprisli baş sopranosu La Carlotta, tam da yeni oyunun giysi provaları esnasında Hayalet olduğu iddia edilen birileri tarafından performansının sabote edilmesine sinirlenip yapımdan çekilir. Tiyatronun yeni yöneticileri Mösyö André ve Mösyö Firmin’in de, gizemli bir öğretmenden müzik dersleri aldığı söylenen koro kızı Christine Daaé’yi, Carlotta Guidicelli’nin yerine sahneye çıkarmaktan başka çaresi kalmaz.
Christine’in açılış gecesindeki büyüleyici performansı hem seyircileri, hem de kendisini bu yeni öğrencisini operanın yıldızı yapmaya adayan Hayalet’i etkiler. Ama Hayalet, genç sopranodan etkilenen tek erkek değildir, dolayısıyla Christine kendisini birden tiyatronun varlıklı sahibi – ve çocukluk aşkı – Vicompte Raoul de Chagny ile flört ederken bulur.
Karizmatik hocası Hayalet’ten etkilenmesine rağmen, Christine ister istemez yakışıklı aşığı Raoul’un çekimine kapılırak kendini bir aşk üçgeninin ortasında bulur. Bir tarafta sesi ruhunu okşayan, romantik, onun sesini eğiten ve basit bir koro kızıyken prima donna olmasını sağlayan Hayalet, bir tarafta yakışıklı, genç, zengin ve çocukluk aşkı Raoul… Fakat bu durum Hayalet’in hiç de hoşuna gitmez; tutkuların, şiddetli kıskançlıkların ve tutkulu aşkın kreşendosunu sahneye taşıyarak ezeli âşıkların geri dönüşü olmayan noktayı geçtiğinin habercisi olur.

Arkanıza yaslanın, tüm dünyayı unutmaya hazırlanın, tek kelimeyle muhteşemmmm...





Baş rol oyuncusu Sierra Boggess, hem güzelliği, hem oyunculuğu, en çok ta sesiyle büyüledi bizi...




Allah'ım nolur bana tüm bu müzikalleri yerinde izleme şansı ver noluuur...


SATIŞ BLOGUMA GÖZ ATTINIZ MI? TIK TIK


Bloglovin'den izlemek için TIK TIK
Facebook'ta takip etmek için TIK TIK  ve TIK TIK
Twitter'da takip etmek için TIK TIK
Google+'da takip etmek için TIK TIK

4 yorum:

  1. The Phantom of the Opera hayran olduğum eserlerden biri, izlediğiniz için çok şanslısınız, mükemmel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkürler, gerçekten muhteşem, siz de izleyebilirsiniz DVD olarak satılıyor DR'larda

      Sil
  2. operadaki hayalet müziklerine hayran olduğum bir eser.. pek çok versiyonunu seyrettim hepsine ayrı bayıldım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu 25. yıl özel oyunu Royal Albert Hall'daki, izlemediysen kaçırma derim

      Sil

Yorum yazan ellerinize sağlık:)

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.