Burçların bu dünyadaki amaçları... Oğuzhan Ceyhan yazmış, teşekkürler...
KOÇ
Var olmak - Koç'un hedefi budur.
Koç dünyaya savaşçılık, canlılık ve hayatta kalma güdüsü ile silahlanmış olarak
gelir. Her türlü yıldırmaya, pürüze ve kuşkuya rağmen istek ve iradenin üstün
gelebilmesi yeteneğini temsil eder.
Dürüstlük, didişmecilik, heveslilik, bağımsızlık ve cesaret Koç'un
kaynaklarıdır. Boş teorilere kafa yormayan, gereksiz duygusal inceliklerle vakit
harcamayan, dışa dönük bir idealisttir.
Gelişimsel hedefleri; yaratmak, yenilikler ortaya koymak, ilerlemeyi, öncülük
etmeyi sağlayacak değişimi üretmektir. Stratejisi hemen eyleme geçmektir. Koç
tecrübesi yaşayan kişinin sürekli hissettiği "şu an" düşüncesidir. Geçmişe dair
bir kaygı taşımaz. Geleceğin neler getireceği ile ilgilenmez, çünkü gelecek
henüz yoktur. Ürettiği çok sayıda düşünceyi uygulamakta gösterdiği isteklilik
Koç'un sabırsızlığını ortaya çıkartır. Bu sabırsızlık Koç'un gölgesini
oluşturur. Hevesini kaybettiği anda yeni bir projeye yönelir. Ancak ateş
ettikten sonra nişan alma eğilimi nedeniyle girişimlerini ve projelerini
sonuçlandırma olasılığı düşük olur.
Kaynağı olan cesaret ve mücadeleyi yaşamdaki
amacını gerçekleştırmek için kullanamazsa ateşliliğini ilgisiz bir hedefe
yöneltip işe yaramaz hale gelebilir.
Öğrenmesi gereken; doyum için sabretmek, hiçbir çıkar gözetmeden yaratmak ve
gelişimine yardımcı gerilimlerden kaçmamaktır.
BOĞA
Huzuru bulmak ve onu korumak - Boğa'nın hedefi budur.
Dinginlik. Sınırsız bir karmaşıklık içinde yine de sade olmak. Kavranamayacak
kadar derinliğe sahip olmak, ancak bunun üzerinde konuşmaya ihtiyaç duymamak.
Karmaşıklıktan kuşku duymak Boğa'nın kaynağıdır. İçgüdüsel bir şekilde, kendi
sessizliği ve sadeliğini bulabileceği ortamları arar. Sabit bir iş. Güven veren
ilişkiler ağı. Sonsuz bir pratiklikle kozasını örer. Doğal olarak denge,
güvenlik ve huzur sunan herhangi bir şeye ilgi duyar.
Boğa'nın stratejisi sonsuz sadeleştirmedir. Varoluşa ait melodramlar yoktur.
Sadece hayatın özüyle -sağlık, gerçek, aşk ve sessizlikle- başbaşa kalana kadar
ve buna sevgiyle karışık saygı duygusuyla yaklaşana kadar yaşamın yavaş yavaş
azalması vardır.
Boğa'nın gölgesi iç huzuru dışsal güvenceyle karıştırmaktır. Gerçekte içsel
güvenceden doğan huzuru aramasına rağmen, bunun dış dünyada yansıması olan,
para, varlıklar ve insanlararası deneyimsel-dengeyi saplantı haline getirebilir.
Bu yüzden inatçı, materyalist, günlük düzenini bozma korkusuyla kendini
sıkıntıdan patlatan biri haline gelebilir. Güvence zihinsel düzeyde de bir
hareketsizliğe dönüşebilir. İnatçılığı ve irade gücü gibi kaynaklar gölge olarak
esnek olmamayı, deneyimlere dar kalıplar içinde, hayal gücünden yoksun tepkiler
vermeyi doğurur.
Öğrenmesi gereken; harekete ve değişime gönüllü olmak, gelişim için esnek
olabilmektir.
İKİZLER
Hayret duygusuna erişmek - İkizler'in hedefi budur.
İkizler algılamak ve kendisini gözlemle tıka basa doldurmak için doğmuştur. Her
zaman hareket halinde bulunmalıdır. Uyanık bir akıl İkizler'in temelidir.
Merak, yerinde duramamak, bunlar İkizler'in kaynaklarıdır. Fiziksel canlılığı
akılda da sürer, bu da ona bir başka kaynak sağlar: öğrenme, anlama yeteneği. Bu
hızlı zihinsel faaliyetler yargı ve mantık gücüne sahip olmaya yönelik değildir.
Ham algılamaya yöneliktir. Düşünmek değil, görmek önemlidir. Sadece dünyaya
şahit olmak ister.
İkizler'in ana stratejisi deneyimdir. Aynı anda birden fazla hayat yaşamak onu
tembellikten uzak tutar. Diğer insanların deneyimlerinden öğrenmek için dinler.
Açık fikirli ve şaşırmaya gönüllüdür.
Bilgiyi toplar, bağlantılar kurar ve yayar.
İkizler'in sürecinin aşırı hızlanması onun gölgesidir. Bu süreç yüzeysellikle
sonuçlanabilir. Tatsız gerçeklerle yüzyüze gelmeye zorlanırsa bilgiyi yeniden
yapılandırabilir. Ayrıca fazla yayılma, dağılma, sinirlilik ve her şeyin sürekli
krize dönüştüğü, anlamsız, heyecanlı ve kararsız yaşam tarzı da söz konusudur.
Aşırı yorgunluk, derinlikten yoksunluk ve nihayet duygusal tükenme yaşayabilir.
Öğrenmesi gereken; durup biraz nefes almak, sırf "akıl bilgisi" ile yetinmeden
gönülden bir katılımda bulunmaktır.
YENGEÇ
Kusursuz duyarlılık - Yengeç'in hedefi budur.
Her ayrıntıyı hissetmek, hayatın uyumsuzluğunu görmek, her şeye rağmen yaşamın
sunduğu her şeyi sevmek, kabullenmek ve ona güvenmek. Tüm bunlar Yengeç'in
konularıdır.
Duyguların lisanını çok akıcı bir şekilde konuşması, iç dünyasının zenginliği
Yengeç'in kaynaklarıdır. Yengeç'te, subjektiflik ve duygusal yoğunluk sonuna
kadar açıktır. Stratejisi korunmaktır. Yengeç kabuğunda saklanıp veya içine
kapanıp güç toplayarak bu iç süreçlerini korumak zorundadır. Şefkat ve ilgi
Yengeç'in kendini koruma güdüsünden daha güçlü özellikleridir.
Anaçlık, koruyucu olmak, yardımcı olmak sevginin güvenli bir çeşididir. Radikal
bir kendini koruma, güvenli sevgi önceleri iyidir, ama bir süre sonra Yengeç'in
cesaretini toplayarak kabuğundan çıkması -başka bir deyişle, gerçekten sevme
cesaretini bulması- gerekir. Böyle olduğunda aktif olarak dünyayla bütünleşir.
Önce kendi ruhunun sisli diyarlarını araştırmak için kullanması gereken
incelikli bakım sürecini -iyileştirici, yardımcı ve rahatlatıcı rollerini-
dünyaya aktarır.
Anaçlık Yengeç'in en yüksek ifade biçimi -aynı zamanda gölgesidir. İlişkide
olduğu insanlardaki hassasiyeti ve kederi kendine çekerek onların kendilerini
güvende hissetmelerini sağlar. Üstlendiği annelik rolünün sonucunda kendisini,
gereksinimlerini ve fırtınalı iç dünyasını affedicilik ve anlayışlılık perdesi
ile örtebilir. Diğer yandan güvenlik için geliştirdiği savunmalar gelişiminin
önünü keser.
Öğrenmesi gereken; kabuğundan sıyrılmak, açılabilmek, güvenmek ve sevgi için
riske girmektir.
ASLAN
Kendini ifade etmek - Aslan'ın hedefi budur.
İçsel durumunun dışsal sembollerini yaratmak. Sıcak, özgüvenli ve kendini ifade
eden bir tarzda dünyaya ait olduğunu hissetmek Aslan'ın konularıdır.
Yaratıcılık, tiyatrosallık, yaşam şevki: sevgi ve beğeni toplayan bir
performansın tüm unsurları Aslan'ın kaynaklarını oluşturur. Bütün geleneksel
yaratıcılık alanları Aslan'ın içsel dünyasını dışarı çıkarma kanallarıdır.
Oyunculuk, dans, hikaye anlatma, övgü alışverişi, hepsi de Aslan'ın patikasında
bulunur. Aslan dolaysız bir yaratıcı kulvar seçtiğinde daha iyi parlar. Sahnede
olmak, dikkat çekmek için güçlü bir istek söz konusudur.
Stratejisi içtenlik ve risk alabilmektir. Kendimizi bu stratejilere göre ortaya
koyar -ve bunun için alkışlanırsak- kendimizi güvenli, dünyadaki yerimiz
konusunda olumlu hissederiz. Hayat bize daha dostça ve zevkli gelir. Bu Aslan'ın
gelişimidir.
Aslan'ın gölgesi riski göze alıp kendini ortaya koyduğunda ve alkışlanmadığında
ortaya çıkar.
Bu durumda Aslan içine kapanır ve bir daha asla riske girmez. İnsanların onayını
alma arzusuyla kendisine ters düşse de "insanları memnun etme" ve gösteri
krizine kapılabilir. İçine kapanma, genellikle kibire ve egomaniye yol açar.
İkinci durumda ise gösteri hiçbir amaca hizmet etmeyen bir patırtıya dönüşür.
Duygusal ilişkilerinde gururu onu basit bir şekilde sevgiyi istemekten
alıkoyabilir. Arzuladığı ilgi ve onayı görmezse kalbi kadar gururu da yaralanır.
Öğrenmesi gereken; kendi iç süreçleriyle ilgili somut kanıtları, dürüst,
yaratıcı, hesapsız bir şekilde ortaya koymak. Onaylanmaktan bağımsız güven
duygusunu geliştirmektir.
BAŞAK
Kusursuzluk - Başak'ın hedefi budur.
Kendi potansiyellerinin en üst, en arıtılmış düzeyine çıkmaktır. Hangi doruğa
ulaşırsa ulaşsın hedefi daha yukarıdır. Saflık, doyum, anlam içerme, zor işler
ve ulaşılması zor hedefler Başak'ın konularıdır.
Başak'ın ana kaynağı kişisel dönüşüme (transformasyona) duyduğu açlık ve
mükemmellik duygusudur.
Gerçeklerle ilgili kılı kırk yaran, vicdanlı bir dürüstlüğü vardır. Mükemmel ile
gerçek arasındaki gerilim Başak'ın büyümesini hızlandırır, yönlendirir ve onu
değişime zorlar. Asla halinden memnun, kayıtsız değildir. Repertuarında
tembellik yer almaz. Kişisel önemini abartmaya karşı kendini sigortalamış olması
onu mütevazi yapar. Stratejisi hizmettir. Başak kendisine içsel olarak bakar,
parlatılabilecek özelliklerini bulur ve pragmatik gerçekçiliğiyle yollar bularak
bunları dünyaya sunar. Özen, dikkat ve sabır gerektiren işler, sorumluluk
duygusu, insanlara hizmet Başak'a çok doğal gelir.
Gölgesi kaynağı olan kusursuzluk anlayışının çarpıtılmasıyla ortaya çıkan
sakatlayıcı ve yok edici öz eleştiridir. Bunu dış dünyaya eleştiricilik,
alaycılık ve çevresindeki herhangi bir şeye (veya her şeye) olumsuz bakarak
yansıtabilir.
Öğrenmesi gereken; kendisini affetmektir. Kendisini yargılama kapasitesini
kendisini olduğu gibi kabullenerek törpülemelidir. Aksi taktirde, sıkıcı bir
şüphe ve kendini kısıtlama çizgisine gider. İçsel bir eksikliğini özverili
davranarak saklama duygusundan kurtulmalıdır. Detaylarda kaybolmadan bütünü
görebilmesi için gerekli ile gereksizi ayırmasını öğrenmesi şarttır.
TERAZİ
Uyum - Terazi'nin hedefi budur.
Her sağlıklı Terazi davranışının altında -bilinçli veya bilinçsiz- sakinleşmek
amacı yatar. Gerilimi atmak, ortayı bulmak, sinirleri yatıştırmak için Terazi
adım adım hedefe doğru harekete geçer.
Terazi'nin kaynağı paradoks ve ikileme karşı yüksek toleransıdır. Tüm bütünlerin
birbirini tamamlayan yarımlardan oluştuğunun bilincinde olmasıdır. Terazi her
konunun iki yönünü de tartar. Karşıt felsefeler, karşıt seçenekler - hepsini
kabul eder. Ortayı arar ve dengeyi orada bulur.
İlişkiler bu burcun kendisini geliştirdiği alanlardır. Bu alandaki stratejisi
kibarlıktır. Kibarlık bir başkasını nasıl etkilediğimizin algısıyla kısmen
hareketlerimizi ayarlama kabiliyetidir veTerazi bu hünerle doludur.
Kaynaklarının ve stratejilerinin çarpıtılmasıyla Terazi'nin gölge yönü ortaya
çıkar. Akıl uçsuz bucaksızdır, iki olasılığı barındırabilir. Ancak hayat daha
dar kapsamlıdır. Terazi, günlük hayatta yol ayrımına geldiginde seçim yapmak
zorunda kalır. İkileme olan hoşgörüsü renksizliğe ve kararsızlığa dönüşebilir.
Nezaket sığ yüzeyselliğe ve gerçek çatışmalarla açıkça yüzleşmemeye doğru
çözülebilir. Terazi ilişkide sahte bir tatlılık, sabır ve uysallık maskesi
altında kendi bireyliğini tamamen bastırma pahasına, mutlu bir uyum görüntüsü
yaratabilir. Kendi gereksinimlerinin izini kaybedecek kadar bir başkasının bakış
açısını anlayıp benimseyebilir.
Öğrenmesi gereken; kendi özünden ödün vermeden kişisel özelliklerinden ödün
vermektir.
AKREP
Bilinçsizi bilinçliden ayırmak - Akrep'in hedefi budur.
Bütün sahteciliği yok edip, korkunun duvarları arasında saklananları açığa
çıkarmak.
En temel gerçeği veya hayatını dönüştürecek son kavrayışı aramak üzere
bilincinin derinliklerine dalmak.
Rahatlatıcı her yalanı, yatıştırıcı her yarı-doğruyu, her sahte pembe tabloyu
bozmaya, kendini tanımaya kesin bir şekilde kararlı ve keskin bir akıl. Bunlar
Akrep'in kaynaklarıdır. İçgüdüsel olarak kuşkucudur. "Ne görürsem göreyim,
gerçek bundan fazladır." Akrep bu içsel yolculukta gölgelerin kapanına düşmezse
araştırarak, hissederek içsel araziyi algılayarak olgunlaşır ve derinleşir.
Stratejisi, sağlıklı şüphe ve kendinden bir adım uzaklaşıp perspektif
kazanmaktır.
Akrep bu içe bakış sırasında iki gölge arasında sıkışır: kendini çok fazla
tanımak veya çok az tanımak. Bunlardan birine yakalandığında bütün yoğunluğu
zehire dönüşür.
Kendini tanıma perspektifi kaybedecek kadar hızlı gelişirse, Akrep'in buldukları
bazen yüzleşebileceğinden çok fazla olur. Karmaşık, çözülemez bir ruhsal durumla
çökebilir. Kendini az tanıma da aynı oranda olumsuzdur. Kendisi hakkında tatsız
veya korkutucu bir şeyi kasıtlı olarak bilincinden uzak tutmaya çalışabilir. Bir
süre sonra, bilinçdışına itilen fakat ortadan kaybolmamış kaygıların kaynağının
izi silinip nedeni bilinmeyen bir doyumsuzluğa dönüşür. Ve Akrep yanlış hedefe
yönelir: para, güç, bir toz taneciği barındırmayan ev.
Öğrenmesi gereken; yaşamın verdiği içsel vizyonu başkalarıyla mütevazi bir
şekilde paylaşmak, kendini aşırı ciddiye almaktan biraz vazgeçip kendine
gülebilmektir.
YAY
Hayatın anlamını keşfetmek - Yay'ın hedefi budur.
Yay'ın düşüncesi hayatımızın görünürdeki tüm gelişigüzelliğinin arkasında müthiş
bir Düzen olduğuna güvenmektir. Bu düzenin anahtarını deneyimle, araştırmayla,
günlük yaşamın akıl köreltici kalıplarını kırmaya istekli olmakla bulur. Değişik
düşünce biçimlerine açık kalma ihtiyacında olan Yay'ın bunun için seçebileceği
yöntemlerden biri yolculuktur. Böylelikle kendisininkinin dışında kalan
kültürlerle gönüllü, açıkkalpli ilişkiler geliştirilebilir. Esas düşüncesi hem
iç, hem de dış dünyanın ufuklarını genişletmektir.
Yay'ın stratejisi, hayatı bir serüven gibi, güvence düşünmeden yaşamak ve
arkasına saklanmakta olduğunu farkettiği her fikir veya görüşü gönüllü olarak
bir kenara bırakmaktır.
Bu stratejiler için özgürlük zorunludur. Coşku, maceracılık, neşeli bir ruh -
bunlar Yay'ın kaynaklarıdır. Hemen uyum sağlayabilir, esnektir, sıkıntılardan
kolay kurtulabilir.
Bu kaynaklar Yay'ın aynı zamanda gölge yönünü açığa çıkartırlar. Pembe
gözlükleri, hevesleri ve tedbirsizliği ile bir çok bataklığa körlemesine
yürüyebilir. Her şeyi bildiğini sanmak, kibir, lütufkarlık, aşırı iyimserlik,
boyunu aşma ve yanlış değerlendirme yüzünden Yay bir anda trajedinin burcuna
dönüşebilir. Diğer gölgesi insan ilişkilerinde yaşanan gerçek yakınlıktan
kaçınmasında yatar. Bir göletin yüzeyinde sıçrayarak ilerleyen bir taş gibi
yaşamda kayarcasına ilerler ve ancak o kadar öğrenir.
Öğrenmesi gereken; yoğunluğu ve odaklanmayı sağlamak, öğrendiklerini hazmetmek
ve içselleştirmek, ilişkilerinde kendisini ortaya koymak, arayışın zenginliği ve
derinliği için paylaşmaktır.
OĞLAK
İnsanın doğası ile toplumsal kimliğini birleştirmek - Oğlak'ın hedefi budur.
Oğlak bütünlüğün sembolüdür. Görülmez kişisel öz ile gözle görülür toplumsal
tavrın birleşmesi Oğlak'ın gelişimsel hedefidir.
Oğlak toplum içindeki yerini oluşturabilmek için yenilgiler, belirsizlikler,
küçük kazançlarla geçen uzun zamanlar ve engellerle karşılaşır. Baskılara
dayanabilmek için iki kaynağa sahiptir: sabır ve öz disiplin. Diğer burçların
aksine, o bekleyebilir. Kararını verdikten sonra, baskılara aldırmadan rotasını
çizer. Hedefe erişmek için doğal duyguların kontrol edilmesi ve yönlendirilmesi
gerekir. Sakıncalı olan bunların tümüyle bastırılabilir olmasıdır. Oğlak'ın
diğer kaynağı içgüdüsel pratikliktir. Hayallerin hayatındaki yeri o hayallerin
gerçekleşebilmesi olasılığına bağlıdır. En üstün anlamda zirveye tırmanmak
ister. Kendisine saygısı zaten vardır ve kim olduğunu bilmektedir.
Stratejisi erken gelişim dönemlerinde yalnız başına zaman geçirmektir. Ardından
toplumun var ettiği dünyaya girer. Tek hedefi vardır. Kendine doğal geleni
yapmak. Aldığı toplumsal rolde kendi özbenliğini ifade edebilmek. Övgüye ve
yergiye kayıtsız kalarak amacında ilerlemek.
Soğukkanlılığı ve duygularını kontrol altına alabilmesi aynı zamanda Oğlak'ın
gölgesidir. Kendisiyle ve asıl duygularıyla bağlantısı kesilirse, kararlılığı
duraksarsa, soğukkanlılığı çarpıtılır. Bu, dışarda olaylara ve hayatın
gelişmelerine duygusal tepkilerin bastırılması olarak gözlenir. Oğlak buz gibi
bir kayaya dönüşür. Bu gidişatın ilerisinde Oğlak diğer gölgesiyle karşılaşır.
Bu da doğal yalnızlığının yozlaşmasıdır. Yani kimsesizlik. Hâlâ güçlüdür, ama
artık kötü duyguları ve istekleri vardır. Kendi yolunu kaybettiği için
başkalarının yolunu saptamaya çalışır. Güç peşine düşer. Tek amacı otoritesinin
alanını genişletmektir. İçinde bulması gereken saygı ve onayı dışarıda bulmaya
çalışır. Kalbinin isteklerine kulağını tıkar, ait olmadığı bir toplumsal rolün
ve sorumlulukların kurbanı olarak ölür.
Öğrenmesi gereken; umutsuzluğa ve hayalkırıklığına kapılmadan, korku dolu
düşünceleri bir tarafa bırakmaktır. Kendine özgü ve özel olan yolu bulup, bunun
için kendine güvenmek, yani kaderini bulup, onu kabullenmektir.
KOVA
Bireyliğin geliştirilmesi - Kova'nın hedefi budur.
Kova toplumun kendisiyle ilgili beklenti ve planlarını kendi gerçek
bireyliğinden ayırmak, kendi hayatını yaşama hakkını savunmak için hiç bir
desteğe ihtiyaç duymadan dünyanın önünde durmak ister.
Kova'nın kaynağı dehası ve inatçılığıdır. Deha yeniyi öğretilmeyen yollarla
düşünebilme yeteneğidir. Ve Kova bu yetenekle donatılmıştır. Farklı düşünür. Ana
akım dışındaki düşünce alanları onu mıknatıs gibi çeker. En ölümcül düşmanı
kabile içgüdüsüdür. Kova pederşahi hiyerarşilere karşı içgüdüsel bir
güvensizlikle doğar.
Tek stratejisi taviz vermeden kişisel özgürlüğünü ve bireyliğini korumaktır.
Kova kimse onunla aynı fikirde olmasa bile, seçimlerinin doğru olduğundan
emindir. Kendisine doğru uzanmış suçlayıcı parmaklara inatçılığı ile karşı
durur.
Aynı inatçılığı onun gölgesidir. Kendi hayatını biçimlendirmek konusunda
direneceğine, geleneksel rolü izler. Ve mevcut özgürlük duygularını daha güvenli
görünen arenalarda sergiler. Dahi yok olur. Diğer gölgesi olan sembolik isyan
başlar. Bireyliğini ve olağandışı deneyimler yaşama hakkını savunacağına, bu
enerjiyi anlamsız tuhaf davranışları savunarak harcar. Bireyliği gelişmeyince bu
eksantrikliklerin arkasına gittikçe daha çok saklanır. Suni öz güvenine karşın,
mesafeli, hatta belki soğuk gözlerin altında boşluk ve kayıp bir insan bulunur.
Öğrenmesi gereken; gerçek gereksinmelerini ve dünyadaki gerçek amacını
belirlemek, kabul edilme arzusu ve sosyalleşme uğruna bireyliğinden taviz
vermeden kendini ifade etmektir.
BALIK
Kendini aşmak, farkındalık - Balık'ın hedefi budur.
Balık yaşamın dramaları karşısında kendini aşma, esinlenme ve sükunet
deneyimleme yönümüzü temsil eder. Balık burcu ruhsal deneyimler yaşamak,
fizikötesi dünyalara ulaşmak veya bir hapishane gibi gördüğü bedeninin
sınırlarından kurtulmak için büyük istek duyar.
Empati, duygudaşlık ve şefkat Balık'ın kaynaklarıdır. Balık'ta kişilik esnektir.
Değişken koşullara göre eğilir, bükülür ve akar. Başka insanları anlamak, onlara
şefkat duymak ona doğal gelir. Bu dünyanın değerlerine önem vermez. Balık,
dinleyen ve yargılamadan düşünen büyük spiritüel danışmanların burcudur.
Balık'ın amacına erişmek için yaşamımızın adımız, rütbemiz ve seri
numaralarımızdan fazlasını içermesi gerekir. Balık üstün anlamda dünyayı
gözlemlemek yerine, dünyayı gözlemleyen aklı gözlemler.
Balık'ın stratejisi dünyayı bırakmaktır. Yöntemi, objektif evrene inancı yıkmak
üzerinde yoğunlaşmıştır. Balık, yaratmak için bu kesinlikten kurtulmalıdır.
Balık "büyük kaçışın" burcudur. Dünyadan kaçışın değil, daha ziyade
güçlendirdiğimiz egolarımızın zulmünden kaçışın. Rekabetten uzak durmak, yardıma
hazır olmak, şefkat, merhamet - eğer Balık bu davranışları geliştirebilirse,
dünyasal varlıklarının iniş çıkışlarını, kaygılarını olgunlukla, ağırbaşlılıkla
izleyebilirse çok canlı ve uyarıcı bir hayat onun gelişimsel hedefini destekler.
Sadece olayların ve nesnelerin zihinden bağımsız olduğu düşüncesinden kaçınması
gerekir.
Balık objektif dünyadan subjektif dünyaya kaçtığında gölgesiyle karşılaşır.
Zihni hayaller, etkilenmeler seliyle ve ürkütücü duygu dalgalarıyla dolar.
Kendini aşma dürtüsünü ve bunu nasıl yapacağını şaşırır. Benliğinin
derinliğinden gelen bu patlamalar yaratıcılığa yönlendirilmezse gücünü tüketir.
Gerçeklerden kaçar. Bu kaçış bir ilham içermez. Sadece uyuşma ve hissizleşme
içerir. Her zorlukta geri döner. Zevklerinin içinde kendini kaybeder. Ve kötü
kaderinin kurbanı olduğu duygusu ile kendi zamanının geleceği günü bekler.
Öğrenmesi gereken; net bir kimlik duygusu geliştirmek, hayal dünyasında
kaybolmadan, esinlerini objektif dünyada evrensel yaratıcılığa dönüştürmektir.
Çok güzel. Çok doğru.:))
YanıtlaSilkesinlikle yazılanlar çok doğru.
YanıtlaSilkesinlikle çok doğru! :)
YanıtlaSil